İki tırnak işareti arasına sığan bir kaç kelimeydin sen, içimi oyup geçen rüzgarlara inat, yürek durağımda beklediğim tek yolcu.
Gerçeklerde aramıyorum artık seni, gerçek olmadığına inandırdım kendimi. Kırgınım yalnızca hatta adı aşk ile başlayan cümleler kulağımı tırmalayan rahatsız edici birer ses artık.
Mülteci bir kaçaklığım vardı eskiden, şimdi terkedilmiş evler gibi duvarlarımda asılı eskimişliğim. Garipti aslında, sen dudağımdan apar topar dökülen sözlere virgül koymaya çalışırken, ben ettiğin cümleleri noktalıyordum.
Cümlelerin sonuna nokta koymak hep bana düşse de,noktaları hiç sevmiyordum. (Devamını Oku)
Her yağış bir başka kalkışmaya gönüllü
Ve kim neye erse bu geçişte
Bir tomurcuk bir gözyaşı mutluluk işte
Her bahar arifesinde korkulu bir kimsesiz gecenin
Aklım elim yüreğim kirişte hep biraz korku biraz yalan telefon
seslerinde….. (Devamını Oku)
Bazen hoşçakal demen gereken zamanlar vardır. Acıtmasına rağmen denemeyi öğrenmelisin….. Biliyorum, gitmene izin vermeliyim Ama biliyorum ki nereye gidersen git Asla uzakta olmayacaksın.. Çünkü parlak bir yıldızın ışığı gibisin. Yaşamımda parlamaya devam edeceksin… …Hiçbir mesafe bizi ayrı tutamaz, Sen benim kalbimde olduğun sürece Bu gözlerden hiçbir gözyaşı düşmeyecek. (Devamını Oku)
NAMÜMKÜN
Burnumda yanık kokusu var
Mevsim değişiyor demiştim sana
Trakya’da bir anız tutuşmakta
Belli ki ekinler toplanmış
Geride ne varsa yakıyorlar
Sevdanın kaderi de bu
Sen hiç yeşermiş bir gölge
Kül rengi düş gördün mü?
Onu diyorum yani
Seni sevmiyorum demekle şimdi sen
Beni sevmediğini mi anlattın
Yoksa ayçiçeklerini bile sen
Ayda mı açıyorlar sandın
Kara kaplı kara sevda kitabında
Hiçbir şey yazıldığı gibi okunmuyor
Hiç…
Bir…
Şey…
Kaldı ki günebakanlar bile artık bak
Günü kurtarmaya bakıyor
Dünya yönünü şaşırmış
Bir bakıma sen de öyle
Benimse hakkım helal
Herkesi olduğu gibi sevdim
Ve dedim ya
Burnumda yanık kokusu var
Mevsim değişiyor demiştim sana
Ereğli’de bir anız tutuşmakta
Belli ki ekinler toplanmış
Geride ne varsa yakıyorlar
Bazıları hangi mevsim neyi süreceğini
Çoook iyi biliyorlar
Çoğu zaman toprak
Bir adamdan da
Bir kadından da
Daha bereketlidir çünkü
Bugün suyunu versen
Haftaya meyveni veriyor
Dedim ya bazıları hangi mevsim
Neyi süreceğini çok iyi biliyor
Keşke bu sefalet yerine
Toprağı sürseydim bende
Yoksa benim aşkla ne zorum var
Ne el ele bir hatıramız var seninle
Ne de parkta dudak dudağa
Bir fotoğraf çektirdik
Olsa olsa
Sonsuz bir gailedir çektiğimiz
Ama yine de hakkım helal
Elhamdülillah sevdalıyım
Aşk yolunda kaç mümin
Boynu bükük öldü ki
Üzülürüm demiştin
Üzülmemek namümkün
Terk edilmiş kaç şehir
Bayram yerine döndü ki
Senden başka hayatım yok, güneş bile aydınlatmaz sabahımı… Dünya döner durur, mevsimler gelir geçer… Yine bitmez hüsranım… Unutulmaz dizisinin yeni jenerik müziği, Halil KURT seslendirmekte, çok güzel bir şarkıdır. Öneririm 🙂
Adını unuttuğum gece parklarında kaç kez aldattım seni
Ben ihanetle öğrendim sadakati
Kaç kez ucundan döndüm parlak keskin metalin
Artık kimse öldüremez beni
Zamanla seversin her şeyi
Kedini, köpeğini, kuşunu
Astını, üstünü
Hatta eşini, dostunu
Yar sevmek öyle mi?
Bir bakışın yarasıdır
Bir gülüşe de bakar çoğu
Korkuları kreşe bırakırsan
Biraz yüreğin de varsa hani
Bir an sürer
Seni seviyorum demek
İnan o kadar ani (Devamını Oku)
Bense hep yanlış zamanlara mecburum şimdi…
Kış güneşine aldanıp açan çiçekler gibi mevsimsiz solacak olsa da sana olan aşkım inadına seviyorum seni. Yalancı sıcağını seviyorum sevgilim. Zarar göreceğimi bile bile. Sonunda solacağımı bile bile seviyorum seni. Sana açıyorum yüreğimi biliyorum ki güneşin umurunda değildir mevsimsiz açan çiçek. Ben yine de açıyorum yüreğimi. Umurunda olmasa da Seviyorum seni. (Devamını Oku)