merhabalaaarrr
uzun zaman olmuş yazı yazmayalı. Bundan kelli artık başka blog sayfamda yazacağım, burası olduğu gibi kalacak.
Deşarj olabileceğim, herşeyi paylaşabileceğim başka bir blogum olacak. Daha renkli daha canlı :p
coming soon 😀
uzun zaman olmuş yazı yazmayalı. Bundan kelli artık başka blog sayfamda yazacağım, burası olduğu gibi kalacak.
Deşarj olabileceğim, herşeyi paylaşabileceğim başka bir blogum olacak. Daha renkli daha canlı :p
coming soon 😀
1 ‘e 1 eklesem, 2 değil,yalan diyorlar
Öğretmeden sorup, cevap istiyorlar.
Ekmeğimi bölsem bir kaç eşit parçaya.
Paydayı bilmeden pay istiyorlar.
[audio:http://www.trt.net.tr/akistanitim/tv/04112010152850.flv]
Eksilen hep benim. (Devamını Oku)
Sen bilemezsin geceyi..
Geceleri sokak lambaları altında oturan yalnızlıkları..
Kaç gece sana dağlardan şarkılarını yolladı rüzgarlarla?
Sen,kaç geceye dost oldun..
kaç saat dayanabildin ona ..
kıvrıldığın yerde uykuya mı daldın hep…? (Devamını Oku)
Bu aralar sürekli dinleme isteği duyduğum türkü =)
Pembe yanaklı al dudaklı bir karım olursa eğer..
Olursa 24 ayar ahlaklı..
Anama bakar gibi bakar..
İlaha tapar gibi taparım..!
Ama…!
Kalleş çıkarsa karım..
Anam avradım olsun bir teneke benzin döker yakarım…!
(Devamını Oku)
Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni..
Bana caz diyecekler biliyorum,
Buna kuvvetli ihtimal diyecekler.
Bir buket gül diye bırakıyorum kapına,
Al okşa.
…Kokla kesik kellemi..
Çünkü ben sevdim mi herşeyi ağlatmak isterim.
En başta da anlamlı nesneleri.
Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni..
Çünkü telafisi yok insanın,
Ve insan bir insanla yenileyemez kendini !
K. iskender
Kaç hayat yaşıyoruz?
Kaç kez ölüyoruz?
Ölüm anında 21 gram kaybettiğimiz söyleniyor…
21 grama ne sığar…?
Ne kadarı kaybolur?
21 gram ne zaman kaybolur?
Ne kadarı onunla gider?
Geriye ne kadarı kalır?
21 gram… Beş madeni paranın ağırlığı, bir kuşun, bir çikolata parçasının…
21 gram ne kadar çeker?
Ne kadar?
Yine bir 4 yol kavşağında,
Kopan, birleşen insanlar,
Paramparça hayatlar, aşklar, duygular
Ölürken 21 gram kaybediliyormuş.
Peki hayatta kalanın vicdan azabı kaç bin ton ?
Küçük kızın gözüne değen bakışlarını ölçecek birim sistemi var mı ?
Ölürken bile istediği mavi ayakkabıları giyemez mi insan ?
Hayat devam ediyor mu, yoksa hayatlar hayat devam ederken bitiyor mu?
İşte bütün mesele bu.
Mısır’da uzun zamandır susmasıyla ünlenmiş iyi huylu bir derviş vardı. Birçok âkil kişi uzaktan yakından gelerek etrafında pervane olup dervişten feyz almak istiyordu.
Bir gece bu derviş kendi kendine şöyle düşündü:
– İnsan dilinin altında gizlidir. Böyle susup durmak olmaz. Misafirlerle konuşmak gerek. Konuşmazsam kimse benim alim olduğumu bilemeyecek.
Derviş konuşunca dost düşman herkes onun Mısır’ın en cahili olduğunu anladı. Adamın huzuru ve düzeni bozuldu, rahatı kaçtı. Çaresiz, Mısır’dan çıkıp başka yere gitmek zorunda kaldı. Ayrılırken tekkenin duvarına şunları yazdı:
“Çirkin yüzümü güzel sandığım için perdeyi kaldırdım. Eğer aynada kendimi görmüş olsaydım, cahillik edip yüzümü örten perdeyi yırtmazdım. İnsan sükut ederek üstünlük bulur, susmayan cahil ise rezil olur.”
Sükutun her zaman bir değeri vardır: Âlime heybet kazandırır, cahil için bir perde olur. Eğer âlimsen çok konuşarak heybetini yitirme. Yok, cahilsen perdeni yüzünden sıyırma. Gönlündekileri insanlara açmak için acele etme. Bunu ne zaman olsa yapabilirsin. Fakat bir kez sır ortaya çıktı mı, onu tekrar saklamaya imkan bulunmaz. Kalem gibi susmak gerekir. Başı bıçakla kesilmeden sultanın sırlarını ne güzel sakladı. Sözü insan gibi, akıllı uslu söylemek gerekir. Yoksa hayvanlar gibi susmak daha iyidir.
Şeyh Sadi Şirâzî, Bostan
Şarkı Sözleri
Seni benden alan hain eller
Bedduamı taşır yuregımde
(Devamını Oku)