Melankoli

olric

  • 13 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

“olric sen benim en büyük ihanetimsin.. mona roza’nın güllerine, pia’nın özlemine, lavinia’nın çelişkili gidişlerine… hepsine ihanetimsin.. hepsini bırakıp seninle çoğul yaşamayı seçtim ben.. sen benim kendime bağışladığım en dost, en düşman yanımsın olric.. herkesin deli dediği, herkesten akıllı yanımsın… bana böyle bakma olric, zavallı şairler gibi yaşayamadığım aşkların peşinden gidemem ben.. acınası yaşamımdan seni çıkartmamı bekleme olric.. gitme olric, gittiğin vakit boynumdaki ip son nefesimi katil bir iştahla sarıyor.. “

Olric

  • 13 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

Güçlü olmak artık beni yoruyor olric herkese karşı dimdik olmak… arkasında durmak attığım her adımın yoruyor… Ki buralarda bilmem hangi uykunun hangi köşesinde… beklemedeyim hiç gelmeyecek olanı uyan olric … doğrul… ……….seni bekliyor…….. düş değil gerçek …………..seni bekliyor… (Devamını Oku)

Gökyüzü

  • 13 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır
Nereye gidersen git; aynı gökyüzünü paylaşıyor olacağız sen başka şehirlerde - başka kadınlarla olacaksın belki, ama ben hep anılarına el sallayacağım.

Nereye gidersen git; aynı gökyüzünü paylaşıyor olacağız sen başka şehirlerde – başka kadınlarla olacaksın belki, ama ben hep anılarına el sallayacağım. (Devamını Oku)

İnsan bir süre sonra unutuyor bilirsin.

  • 13 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 1 Yorum
  • Kalır

İnsan bir süre sonra unutuyor bilirsin. O hiç geçmeyecek sandığın kalp ağrısı hiç başına gelmemiş gibi uçup gidiyor. Yakmıyor canını eskisi kadar, çarpmıyor kalbin eskisi gibi hızla, başın dönmüyor onu görünce. Unutuyorsun ya da alışıyorsun hangisini kullanmak daha doğru bilmiyorum ama bir süre sonra düşünmüyorsun bile onu biliyorum. (Devamını Oku)

Aşk Çıplak Gezer

  • 14 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

“Bir orospuyu azize yapar aşk ve bir azizeyi orospu.
İnsanların kat kat sarındıkları, her bir katın diğerini gözlerden sakladığı, birbirine benzemeyen ve rengarenk tüller gibi o anda ruhlarında esen rüzgara göre yer ve renk değiştiren kimliklerinin en üstte kalanını görürüz biz ve aşk, keskin ve ışıltılı bir bıçak gibi bütün o tülleri parçalayarak en derine iner, inci avcılarının ustalığıyla, o derinlerde istiridyeler gibi kendi üstlerine kilitlenmiş gizli kutuların kapaklarını açar, uçarı bir çapkınken sevecen bir adam, oynak bir kadından sadık bir eş, ürkek bir genç kızdan tutkulu bir yosma çıkartır ortaya.
Ve aşk çıplak gezer. (Devamını Oku)

‘Erken Kaybedenler’

  • 14 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

Kitabın “Kimi Sevsem Çıkmazı” isimli son bölümünden bir pasaj;

” Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?”
” Hangisini?”
” Otomatik yanan, sensörlu lamba.”
” Hayır.”
” Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece.”
Önüme baktım.
” Neden kırdın?”
Cevap yok.
” Hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle…”
” Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?”
” Lamba senden değerli mi evladım, lambanın ….. ……, lamba kim? Yöneticiye de dedim. lambanızı ……, kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için.”
” Beni görünce yanmıyordu baba.”
” Nasıl ya?”
” Görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni.”
” E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.”
” Hadi ya! sahiden mi?”
” Evet. ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.”

Babama sarıldım, yıllar sonra.

‘… ve susmaktır aşk!’

  • 14 yıl önce, admin tarafından yazılmıştır.
  • 0 Yorum
  • Kalır

Mısır’da uzun zamandır susmasıyla ünlenmiş iyi huylu bir derviş vardı. Birçok âkil kişi uzaktan yakından gelerek etrafında pervane olup dervişten feyz almak istiyordu.

Bir gece bu derviş kendi kendine şöyle düşündü:

– İnsan dilinin altında gizlidir. Böyle susup durmak olmaz. Misafirlerle konuşmak gerek. Konuşmazsam kimse benim alim olduğumu bilemeyecek.

Derviş konuşunca dost düşman herkes onun Mısır’ın en cahili olduğunu anladı. Adamın huzuru ve düzeni bozuldu, rahatı kaçtı. Çaresiz, Mısır’dan çıkıp başka yere gitmek zorunda kaldı. Ayrılırken tekkenin duvarına şunları yazdı:

“Çirkin yüzümü güzel sandığım için perdeyi kaldırdım. Eğer aynada kendimi görmüş olsaydım, cahillik edip yüzümü örten perdeyi yırtmazdım. İnsan sükut ederek üstünlük bulur, susmayan cahil ise rezil olur.”

Sükutun her zaman bir değeri vardır: Âlime heybet kazandırır, cahil için bir perde olur. Eğer âlimsen çok konuşarak heybetini yitirme. Yok, cahilsen perdeni yüzünden sıyırma. Gönlündekileri insanlara açmak için acele etme. Bunu ne zaman olsa yapabilirsin. Fakat bir kez sır ortaya çıktı mı, onu tekrar saklamaya imkan bulunmaz. Kalem gibi susmak gerekir. Başı bıçakla kesilmeden sultanın sırlarını ne güzel sakladı. Sözü insan gibi, akıllı uslu söylemek gerekir. Yoksa hayvanlar gibi susmak daha iyidir.

Şeyh Sadi Şirâzî, Bostan