bazen ölüler geri döner
bi bakarsın gecenin bir yarısı yatakta öylece oturuyorsun..
zaman geçer hiçbirşey gelmez.. (Devamını Oku)
bi bakarsın gecenin bir yarısı yatakta öylece oturuyorsun..
zaman geçer hiçbirşey gelmez.. (Devamını Oku)
Kitabın “Kimi Sevsem Çıkmazı” isimli son bölümünden bir pasaj;
” Apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın Bülent?”
” Hangisini?”
” Otomatik yanan, sensörlu lamba.”
” Hayır.”
” Komşu görmüş, yalan söyleme. Süpürge sapıyla kırmışsın dün gece.”
Önüme baktım.
” Neden kırdın?”
Cevap yok.
” Hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle…”
” Kırdımsa kırdım, ne olacak! Çok mu değerliymiş?”
” Lamba senden değerli mi evladım, lambanın ….. ……, lamba kim? Yöneticiye de dedim. lambanızı ……, kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için.”
” Beni görünce yanmıyordu baba.”
” Nasıl ya?”
” Görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni.”
” E beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor.”
” Hadi ya! sahiden mi?”
” Evet. ucuzundan takmışlar. Bizimle bir alakası yok.”
Babama sarıldım, yıllar sonra.
Mısır’da uzun zamandır susmasıyla ünlenmiş iyi huylu bir derviş vardı. Birçok âkil kişi uzaktan yakından gelerek etrafında pervane olup dervişten feyz almak istiyordu.
Bir gece bu derviş kendi kendine şöyle düşündü:
– İnsan dilinin altında gizlidir. Böyle susup durmak olmaz. Misafirlerle konuşmak gerek. Konuşmazsam kimse benim alim olduğumu bilemeyecek.
Derviş konuşunca dost düşman herkes onun Mısır’ın en cahili olduğunu anladı. Adamın huzuru ve düzeni bozuldu, rahatı kaçtı. Çaresiz, Mısır’dan çıkıp başka yere gitmek zorunda kaldı. Ayrılırken tekkenin duvarına şunları yazdı:
“Çirkin yüzümü güzel sandığım için perdeyi kaldırdım. Eğer aynada kendimi görmüş olsaydım, cahillik edip yüzümü örten perdeyi yırtmazdım. İnsan sükut ederek üstünlük bulur, susmayan cahil ise rezil olur.”
Sükutun her zaman bir değeri vardır: Âlime heybet kazandırır, cahil için bir perde olur. Eğer âlimsen çok konuşarak heybetini yitirme. Yok, cahilsen perdeni yüzünden sıyırma. Gönlündekileri insanlara açmak için acele etme. Bunu ne zaman olsa yapabilirsin. Fakat bir kez sır ortaya çıktı mı, onu tekrar saklamaya imkan bulunmaz. Kalem gibi susmak gerekir. Başı bıçakla kesilmeden sultanın sırlarını ne güzel sakladı. Sözü insan gibi, akıllı uslu söylemek gerekir. Yoksa hayvanlar gibi susmak daha iyidir.
Şeyh Sadi Şirâzî, Bostan
Kalp alışır acı çekmelere
Can dayanmaz yeni sevmelere
Boşa kürek çek hep aynı
Bana sorun bir kim haklı? (Devamını Oku)
Ah ne çok özledim seni
Bir bilsen, ah bir görsen
Sonbaharlarım gelir
O yaprak hiç düşmez
[flv]http://video.ak.fbcdn.net/cfs-ak-snc6/79063/57/491706723806_16804.mp4[/flv]
(Devamını Oku)
Söyle ruhum söyle
Düşmemek için
Hiç atladın mı söyle?
Acılar biter diye
Sen bittin mi söyle?
(Devamını Oku)
Belki ikimizin şarkısı olur bir gün..Birbirimizin gözlerine bakarak söyleriz belki de..Ya da bir şarkı olarak kalır öylece..
Seni nereye koymuştum, hatırlıyormusun? Unuttum. Şimdi bulmaya çalışıyorum, bulamayıncada darmadağın oluyorum.
[flv]http://video.l3.fbcdn.net/cfs-l3-snc6/79094/84/497394586838_44116.mp4[/flv]
Büyüklerle ben yapamıyorum
çocuklar da almıyor beni oyunlarına
devlet dairesinde
yangından kurtarılmayacak
sıkışmış bir çekmece gibiyim (Devamını Oku)