Yokluğunla…
Odanın en can alıcı yerine bir çetele hazırlar her günü işaretlerim diye düşünmüştüm Bu belki de bazı şeyleri kolaylaştıracak zannetmiştim… Ama olmadı
Meğerse bu yokluğun için planladığım bir işkenceden başka bir şey değilmiş…
Senden önce belki evet ama senden sonra sensiz geçen gün de ne demek…
Bilinçsizce bile olsa böyle bir ayrıntıyı
nasıl hesaba katamadım diye kendime kızıyorum…
Bu yazdıklarım kimine göre bir deliden mektuplar gibi belki de… Kim bilir…
Kimisi de tanrıdan böyle bir aşk dileyecek yazdıklarımı düşündükçe…
Yine de bazı şeylerin sen gidince farkına vardım…
Ne çok apartmanın varmış senin…
Sen hangi boş vaktinde diktin ismini taşıyan onca binayı…
Ya içinde adın geçen onca şarkıya ne demeli…
Sanki giderken her yere adını bırakmışsın…
Seni unutmanın mümkün olmadığını bir kere daha anlayabileyim diye
Dün valiliğe dilekçe yazdım… Şehrin girişindeki yazıyı değiştirmeleri için…
Hala nüfus 13 milyon yazıyor…
Gelen cevapta ne yazsa beğenirsin…
“Yasal olarak ancak çok büyük ve önemli göçlerde rakam değişebilmektedir”
Oysa bu gidiş benim için çok önemli anlamıyor musunuz? O gitti…
Benim için bir kişi vardı bu şehirde geri kalan
12 milyon 999bin 999’uyla zaten anlaşamazdım ben…
Ama boşuna dil döktüm adamlara… Suçlusun…
Gidişin onlara göre bile yasal değil… Hele bizim için asla adil değil…
Ama biliyorum… Eminim gitmeyi de istememişindir sen…
Ama mecburdun gitmeye, anlıyorum…
Bilirsin korkularımızdı bunlar zaten…
Tüm olanlar Avrupa’nın en güçlü takımıymış bizi yendiler…
Defansta hiç hata yapmadık, ama hücumda zayıftık… Yenildik…
İşte böyle sevgilim…
Bir baktım. Şehrin her yerinde sen vardın…
Gürültüler sesine benzemiyordu…
Bana seni düşündürdü.
Zamanda geriye gittim… Dönüşüm hep sensizdi
Hasretini her gün gördüm, dolaştım…
Anladım… Bu ayrılık boyunca her gün…
Yokluğunla savaştım…
YİĞİT GÜRALP
cok fazla güzel değil ama fenea saılamz