“Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibi; Köksüz, bağsız durmayı öğrendim”
Vazgeçtiysen hep sağnak yağışlarımdan,
Vazgeçtiysen bitmek bilmez kışlarımdan,
Korkma kimseye ödenecek borcum yok,
Yok saymayı ben senden öğrendim..
Hiç benim olmayan bir tenin ödünç ruhuyla avuttum kendimi.
Sen ve ben seyirci kaldık tükenişime.
Kendimi inandırdığım aklımdaki ikinci seçeneklere de
Kendime yakıştıramadığım o siyah vedaya da küsüm şimdi.
Tahammülüm ve ben kırıldık sana.
Yapayalnız içimde biriktirdiklerim.
Köklü bir çınarın dalları olmadan yaşaması gibi.
Üstelik hiç benim olmayan bir tenin ödünç ruhuyla avunmak değil senin vazgeçtiğini anlamak üzerdi beni.Çünkü
İstiklal kadar gösterişli ama yalnız bir kız çocuğunu ancak bu ağlatabilirdi’
Sen çabuk vazgeçtin.Ben çok ağladım.Masal bitti.
Çok güzel.