Çok sev.. Hiç bırakma olur mu beni
İlk Defa Seninle Dengedeyim
İki ayrı şehirdeyiz seninle
Aramızda yollarinsanlar
Seslernefesler var
Çağırıyor mu seni de uzaklar
Yola çıksam izin verir mi kalabalıklar
Aslında nasıl da korkuyorum kendimden bir bilsen
Nasıl da korkuyorum bu kadar uzağındayken düşmekten
İpin üstünde dengede durmaya çalışan soytarıyım ben
Düşünce kuytu köşeye saklanırım hemen
Peki sen?
Yaraların oldu mu hiç dizlerinde
Canını acıtanlara küfrettiğin
Ve rezilce sarhoş olup bunları hatırladığın
Sonra oturup bir güzel ağladığın oldu mu ?
Ne garip Seni böylesi içimde taşırken
Hakkında bu kadar az şey bilmem
Biliyor musun?
Seni çok sevebilirm ben Gerçekten
Ama ansızın cayabilirm bu fikrimden
Bir yanım gitmeye hazırdır hep benim
Rahatça sahiplenemem Yerleşemem hiçbir yüreğe
Ve tüm beyazlarım saklıdır çekmecemde
Kirlenmesinler diye
Ama sen
Soyutlanmışsın tüm renklerinden
Su gibi saydam
Su gibi taa içten
Ama ben
Yarı yolda yorulabilirm
Elimde olmadan sana uçurumlar doğurabilirim
Çok sev Hiç bırakma olur mu beni
alıntıdır
Çok sev Hiç bırakma olur mu?
Bütün çelişkilere rağmen bu şiirde bu cümle güzeldi.
Ama sen
Soyutlanmışsın tüm renklerinden
Su gibi saydam
Su gibi taa içten..
çok güzel ya sözlere bittim…
Sen ölümle arana mesafe koyacak kadar soğuk bir kışı andırıyordun
Geride ise, gözyaşlarına acımayacak kadar masum bir seveni kandırıyordun
Özlemlerime koşacağım anların teneffüs zilini çalmadığında,
Geçmişteki mutluluklar yeter dermişçesine
Tren çığlığı rayların küflü demirlerinin,
Masumiyetine benzediği zamanları kazıdım hafızama.
Şeytanla dost olan acımasızlığının teseddürüne bürünmüş sahte yüzün
Kim bilir Daha kaç kişiye verecek hüzün.
Başkalaşan kişiliğin, kimden darbe almışdı da
Yoksulluğumu büyüttüğüm kurak tarlamın ekinlerine,
Bir karga gibi sokulup, oruç bozarcasına
İyinin ve kötünün kararsızlığıyla saldırdın?
Asil bir sefillik deryasında
Oltama takılan yosun kaplamış yüreğin,
Gurur diyerek yaşamaya çalıştığım
Paslanmış ufkumun sis çökmüş hayalini çürüttü.
Duymayı çoktan unuttuğum
Sağırmı oldum yoksa dedirten tatlı sözlerini,
Hangi sütü lekeli ananın evladına söyledin de
Notasız besteler gibi
Türküsüz bir ömre mahkûm bıraktın beni?
Ama bir gün hepsinden bıkıp,
Bakkal defteri ve taksit kartları sıkıntısında
Sade bir ömrün kenar mahalle saflığında yaşamak istiyorum dersen,
Ve sorarsan bu acımasızlığından kurtulmanın yolunu
Sana tek tavsiyem, Azraillin elinden su iç!
Bir insanı sevmekle başlıyordu aşk
Ve terk etmesiyle acı.(en azından yine benim yorumum olsun..((( harika bir şiir(((.. okuyun…yine efkar bastı…beni..yine daldım uzaklara… ve ben bu sonsuzluğa itene…öyle bir şeydir ki.. sabah olur.. sanki şömine de yanan odun küllenmiştir.. Akşam olur. Üşürsün. Ateşi harlamak gerek ki, üşümiyesin. HER AKŞAMIN SABAHI AYNI DEJAVU MUDUR??? Burayı unutmayın!! belki de en değerli sığınağınız..